Tirilye, denizin ve zeytinliklerin mavi ile yeşili bir araya getirdiği, doğal
sit alanı statüsünde yasal olarak korunan küçük şirin bir sahil kasabası ; sanayiden, atıklardan,
büyük kalabalıkların yaşadığı sitelerden uzak, sessiz, sakin ve daracık
sokaklarında tarihi yaşayabileceğiniz gizli kalmış doğal limandır.
Tirilye’de Misyalılar, Traklar, Antik Romalılar, Bizanslılar ve
Osmanlılar’dan kalan eserleri sokaklarda, zeytin bahçelerinde, doğal koylarda
bulabilirsiniz.
Tarihi MS 3.yy a kadar dayanan Tirilye’de mübadeleye kadar Rumlarla
beraber Türk aileler birlikte yaşamıştır. Mudanya Mütarekesinden sonra
Yunanistan’la yapılan mübadele sonunda Rumlar kasabadan ayrılmıştır. Başta
Girit ve Selanik’ten olmak üzere çok sayıda yurttaşımız bu topraklara
yerleşmiştir.
Dünya
literatürüne ince kabuklu ve küçük çekirdekli tanımıyla giren zeytini sayesinde
1963 yılında adı “Zeytinbağı” olarak değiştirilmiştir. Adı yerel halk tarafında
hiç değişmemiş, 2012 yılında değişen yasayla tekrar Tirilye adını almıştır.
Tamamına yakını ahşap ve taş evlerden
oluşan Tirilye’nin tarihi yapısı, doğal sit alanı olduğu için korunmuştur. Günümüzde
artan eğitim seviyesi, kültürel alanlara ve doğaya duyulan saygıyla sakin yaşam
(cittaslow) ve doğal ürünlere dönüş her geçen gün Tirilye’nin bilinirliğini
arttırmaktadır.
Kemerli Kilise, Taş Mektep,
Dündar Evi, Fatih Camii, Osmanlı Hamamı, Medikion Manastırı, Kız Denizi, Çamlı
Kahve, İskele ve Eski Pazar caddesi, Sivzi koyu görülmesi gereken yerler
arasındadır.
Biz;
Kökleri 1897’e kadar giden zeytin
ağaçlarımızdan beslenen, doğal, sağlığınıza değer veren sürdürülebilir tarımı
amaç edinerek geleceğe bakan bir marka Tirilyeden…
Bizler 4 nesildir bu topraklarda
tarımla uğraşan ailemizin özenle baktığı bahçelerinin son temsilcileriyiz.
Tirilye’mizin “doğal olarak korunmuş, saklı kalan hazinelerini”, sağlıklı
beslenme ve kaliteli yaşam mottosuyla sizlere sunuyoruz
Küçükken daracık sokaklarında koşup oynadığımız Tirilye’de,
80 li yıllarda liman yapımını izlerken denizinde balık tutardık. Zeytin ve
meyve ağaçlarından beslenir, okula giderken mahalledeki taş baskı yağhaneden,
ekmeğimizi sızma zeytinyağına banıp üzerine kekik seperdik. İşte böyle hoş görü
kültürüyle büyüyen mutlu çocuklardık biz.
Tirilye’den sonra yüksek öğrenim için geldiğimiz İstanbul’da
global ve kurumsal şirketlerde yöneticilik tecrübelerimiz oldu. Çevremizdeki
çocuklu aileler başta olmak üzere kaliteli beslenmek isteyen herkesin doğal ve
sağlıklı ürünlere kolay, aracı maliyetine katlanmadan erişmek isteğini gördük.
Tirilyeden.com işte böyle doğdu.